İşlenmiş Gıda Zararlı mıdır?

Çağımızın en büyük tehlikelerinden biri olarak görünen işlenmiş gıdalar aslında beslenmemizin neredeyse %95’lik bir kesimini oluşturuyor. Bu rakam size çok gibi gelebilir ama temel olarak bir besini temizlemek, doğramak gibi en temel işlemler bile aslında gıda işlemeye giriyor. Tabi yazımıza konu olan işlenmiş gıdalar bunlar değil, biz fabrikasyon işlenmiş gıdalardan, içinde koruyucu, kıvam artırıcı gibi kimyasallar barındıran işlenmiş gıdalardan bahsediyoruz. Sanayi devrimi ile birlikte gelişen işlenmiş gıda kavramı, artan popülasyona yeterli besini sağlayabilmek için ortaya çıkmış ve çığ gibi gelişerek dünyaya hakim olmuştur.  Raf ömrünü uzatabilmek, rakip ürünler arasında tercih edilebilmek adına tat arttırıcıları kullanmak, ilgi çekmek için sağlıksız ambalajlarla sunmak gibi bir çok tehlikeyi içinde barındıran işlenmiş gıda sektörü, işi tamamen kimyasallar kullanarak içinde doğal besin içermeyen gıdalar üretmeye kadar vardırdı. Bu nedenle artık satın aldığımız her ürüne daha dikkatle bakmamız gerekiyor.

Peki ne yapabiliriz

Öncelikle ilk iş olarak eskiden annelerimizin yaptığı gibi mahalle pazarına gitmeye başlayın. Bazılarınızın zaten gittiğini tahmin ediyorum ama çalışan bir çok insan vakit sıkıntısı nedeni ile tüm gıda alışverişini marketlerden yapıyor. Oysa mahalle pazarları hem daha ekonomik olur hem de daha az işlenmiş ürün bulundurur. Sebze meyvede işlenmiş gıda olur mu demeyin, bir çok market meyvelerin daha parlak olması ve daha geç bozulması için mumlama kullanır. Yani meyveyi sıcak balmumuna batırır. Sizde parılparıl parlayan bu güzel meyveleri sağlıklı ve leziz sanıp alırsınız. Pazarda meyveler bu şekilde görünmez ama mum da içermez. Meyve ve sebzelerinizi pazardan temin ettikten sonra aslında mutfak alışverişiniz için marketlere çok da ihtiyacınız kalmayacaktır.

Marketlerde işlenmiş gıdalar

Marketlerde satılan tüm gıda ürünleri işlenmiş gıda sınıfına girer, çünkü tüm ürünler fabrikasyondur. Bunların içinde mümkün ise hiç tercih edilmemesi gerekenlerde vardır, dikkatlice tercih edilmesi gerekenlerde. Peki buna nasıl karar vereceğiz. Cevap çok basit aslında, önce kendinize şu soruyu sorun ” Bu gıda benim için temel gıda maddelerin biri mi” cevabınız hayır ise hemen elinizdekini yerine bırakın. Cevabınız evet ise ikinci sorunuz şu olmalı “bunu ben evde yapabilir miyim” cevabınız evet ise üşenmeyin ve gerçekten evde yapın. Cevabınız hayır ise o zaman ürünün arkasını çevirin ve içerik bilgilerini okumaya başlayın. Ürün içeriği net olarak belli değil ise kesinlikle almayın, içeriği anlayamadığınız bir sürü kimyasal terim ise almayın, içeriği siz anlayamayasınız diye bir sürü kısaltma ile dolu ise uzak durun hatta ürünü bıraktıktan sonra ellerinizi bile yıkayın. Gerekirse o besine ait tüm marka içeriklerini okuyun. Eğer hiçbiri alınabilecek içeriğe sahip değil ise bırakın almayın, alışveriş listenizden çıkarın. Zaten temel besin maddesi değildir.

Konserve, hazır pişmiş ürün, abur cubur olarak tabir ettiğimiz tüm ürünler, gazlı içecekler ilk başta uzak durmamız gereken ürün grupları. Ayrıca GDO’lu olduğundan şüphe ettiğiniz hiçbir ürünü de almayın.

Tabi her şey marketler ile bitmiyor, bir de dışarıda yemek yiyoruz. Yazmaya zaten gerek bile yok ama yine de yazayım; Fast food ürünlerden uzak durun. Bu ürünler hijyenik şartlar altında hazırlansa dahi o kadar çok kimyasal tatlandırıcı içeriyor ki baştan aşağıya sağlıksız oluyorlar. Dışarıda yemek yemek durumunda iseniz lokantaları tercih etmenizi öneririm. En azından biraz daha az kimyasal yemiş olursunuz.

Peki zararı ne?

İşlenmiş gıdalarının sağlığımıza zararları saymakla bitmiyor. Kanser, obezite, şeker hastalığı, hormon bozulukları, kısırlık, büyüme sorunları, kolestrol, tansiyon gibi pek çok hastalığın gizli nedenleri arasında işlenmiş gıda tüketimi gösteriliyor.